Recep Tayyip Erdoğan, Bosna-Hersek, Sırbistan ve Hırvatistan Ziyareti dönüşünde uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı. Türk jetlerine radar kilidi atan Yunanistan ile ilgili açıklamalarda bulunan Başkan Erdoğan, “Anlayacakları dilden konuşuruz” dedi.
Başkan Erdoğan, “Bir yanda Ege’de yaptıkları ihlaller var, bazıları NATO görevi icra eden uçaklarımıza yönelik tacizler var, S-300 füzeleriyle radar kilitlemeye varan mütecaviz hareketler var. Bizim S-400 olayımızı diline dolayanlardan Yunanistan’ın S-300’leriyle alakalı bugüne kadar herhangi bir şey duydunuz mu?” dedi.
BURNUMUZUN DİBİNE GETİRDİLER
Başkan Erdoğan Yunanistan’ın S-300’lerle ilgili soruya, “S-300’ler de Rusya’nın, S-400 de Rusya’nın. Ama ona ses yok. Burnumuzun dibindeki adaları anlaşmalarla getirilen gayri askeri statü hilafına silahlandırmaya devam ediyorlar. ” ifadelerini kullandı.
Başkan Erdoğan’ın açıklamalarından satırbaşları:
Aynı zamanda tabii üsler kurulması olayı var. Bunun başını da malum Amerika çekiyor. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’na gittiğimizde Sayın Başkan’la orada bir görüşme fırsatı bulursak Amerika’nın bu noktada attığı adımlar da dile gelecektir, bu konuları da konuşacağız.
Diğer yanda deniz yetki alanları bağlamında Ege’de ve Doğu Akdeniz’de bize dayatmaya çalıştıkları maksimalist tezler var. Bunun da yenilir yutulur bir yanı yok. Türkiye ile doğrudan konuşmak yerine Birleşmiş Milletler’de, Amerika Birleşik Devletleri’nde, Avrupa Birliği’nde ve hatta en güçlü üyelerinden olduğumuz NATO’da bizi sürekli şikayet suretiyle adeta tehdit mekanizmaları çalıştırıyorlar. Bunu tabii kabullenmek mümkün değil. Onların anlayacağı dil neyse biz parantez açarak o dille konuşuyoruz. Anlıyorum ki onlar da anlıyor.
“SURİYE’DE TEHDİT OLUŞMASINA MÜSAADE EDEMEYİZ”
Recep Tayyip Erdoğan, Suriye’deki terör örgütlerinin güvenliğimize tehdit oluşturmasına müsaade edilmeyeceğini bildirerek şunları kaydetti:
Suriye ile ilgili olarak, malum orada birçok terör örgütü var. Bu terör örgütlerinin bizim ulusal güvenliğimize tehdit oluşturmasına müsaade etmeyiz. Onun için de sahada bu doğrultuda gerekli çalışmaları yapmamız gerekiyor dedik ve bu çalışmaları yapıyoruz.
Bölücü terör örgütlerine karşı bu çabalarımız, Suriye’nin birliği ve toprak bütünlüğünün de aslında teminatı ama rejim bunlara yönelik herhangi bir tavır şu ana kadar geliştirmedi ve geliştirmiyor. Orada da bu terör örgütlerinin anladığı, anlayacağı bir dil var.
Bunlara da o dilden konuşmamız gerekiyor. Türkiye’nin kükremesini ne demek, Türkiye kükrediği zaman nasıl kükrer, onlar bunu da biliyor. Onun için de “Bir gece ansızın geliriz” veya “Bir gece ansızın oradayız” dediğimiz zaman terör örgütleri bunu biliyor. Nereden biliyor, Cudi’den biliyor. Nereden biliyor, Gabar’dan biliyor. Nereden biliyor, Tendürek’ten biliyor. Nereden biliyor, Bestler Dereler’den biliyor. Nereden biliyor, bizim sınır ötesi harekatlardan biliyor. Şehitlerimiz oldu. Ama bizim şehitlerimizin bedeli çok ağırdır ve o bedeli de bunlar ödeyecekler ve ödüyorlar.
TAHIL KORDİDORU
Başkan Erdoğan Rusya’nın Acaba anlaşmayı devam ettirmeme gibi bir talebi olabilir mi? sorusuna:
“Semerkant’ta Sayın Putin’le geniş ve etraflıca olacağına inandığım bir görüşme yapacağız. Bu görüşmede ağırlıklı olarak bu tahıl koridoru meselesini görüşeceğiz. Doğrusu Sayın Putin’in “zengin ülkelere gidiyor, fakirlere gitmiyor” yaklaşımını ben doğru buluyorum. Yani bunun böyle yapılmaması lazım. Çünkü burada asıl dert, fakir ülkeleri bu tahıl koridorundan ihya ederek fakir ülkelerin buradan nasibini almalarını ve bu sıkıntılı dönemi aşabilmelerini sağlamak olmalı. Fakat şu anda durum öyle gözükmüyor. Yani Sayın Putin’in dediği gibi o gemiler yine ya gelişmiş veya gelişmekte olan ülkelere doğru gidiyor. Belki de Sayın Putin, Rus ürünlerini bundan dolayı göndermiyor. Biz tabii Semerkant’taki görüşmemizde artık Rus ürünlerinin de bu gemilerle koridordan gönderilmesini kendisinden rica edeceğiz. Bunun da başlamasını kendisinden özellikle isteyeceğiz. Eğer Rus tahılı da gelmeye başlarsa biz burada bu fakir Afrika ülkelerine varıncaya kadar hepsini en ideal şekilde belli bir sisteme oturtur, bağlarız ve oralara da bu tahılı, diğer ürünleri, hepsini göndeririz. Bunu kendileriyle inşallah açık net konuşacağız. Çünkü özellikle Afrika’da zor durumda olan birçok ülke var ki bu ülkeleri bizim kucaklamamız, bunlara bu ürünleri bir an önce göndermemiz lazım.” ifadelerini kullandı.

Yorum Yazın