Diğer

Padişahların sırları

|
Padişahların sırları

Türkiye’de yaşayan İranlı ressam Reza Hemma-Tirad, 3 yıl boyunca tarihçilerle çalıştı ve 36 padişahın portresini yaptı. Eserler, zihinlerdeki padişah görüntülerinden biraz farklı.

Osman Gazi

-Ayakta dururken elleri dizlerini geçerdi. Bu tariften ya bacaklarının kısa ya da ellerinin normalden uzun olduğunu anlıyoruz ki,bu vücut yapısı Halife Abdülmecit’e kadar 600 küsür yıl boyunca yaşamıştır.

-Yemek sırasında değil ama yemekten önce müzik dinlerdi.

-Bazı kaynaklar onun pehlivanlık yaptığını ve gayet sağlam bir silahşor olduğunu yazar.

Kanuni Sultan Süleyman

Divan edebiyatının en fazla gazel yazan şairi unvanını açık farkla elinde tutar. -Çağının en şık giyinenlerindendir ve mücevherlere merakı had safhadadır. -Babası Yavuz gibi kuyumculuğa meraklıydı. Ayrıca Fatih gibi değerli taşlara tutkundu. -Kaliteli bir müzik kulağına sahipti ve iyi bir hat ustasıydı. -Arapça, Farsça, Tatarca ve Çağataycayı öğrenmişti. -Seramik meraklısıydı. -Kavaf(haffaf)yani kundura imalatçısıydı. -Hemen her kaynak nikris(gut veya damla) ve artrit hastalıklarından mustarip olduğunu yazmaktadır. Ölümünede bu hastalıklar sebep olmuştur. -46 yıl padişahlık yapan Kanuni Osmanlı tarihinde en uzun süre hükümdarlık yapan kişi olmuştur.

Fatih Sultan Mehmet

-Venedikli Zorzi Dolfin’e göre az gülen, zeki, çalışkan, cömert, amacına ulaşmakta inatçı, her gün mutlaka kitap okuyan, Roma tarihini, Papaların hayatını, Heredot’un tarihini ve daha pek çok tarih kitabını okutup dinleyen, araştırmalar yapan eşsiz bir insandır. -Tutku derecesine varan en önemli hobisi haritacılıktı. -Şairliğiyle biline ilk Osmanlı padişahıdır. Şiirlerinde ‘Avni mahlasını kullanmıştır. -Güzel sanatlara oldukça meraklıdır. Ok için parmağa takılan yüzükler, kemer tokaları ve kılıç kınları yapmıştır.Bir de değerli taş uzmanı olduğuna dair bir rivayet vardır.-Arapça ve Farsçanın yanında Yunanca ve Latinceyi anlayacak kadar da olsa biliyordu. -Ağaç, sebze ve çiçek yetiştirmeye meraklıydı. Zaman zaman sarayın bahçesinde bahçıvanlık yapmıştır. -Yemeklerini yalnız yiyen padişah bu adeti saraya getiren ilk kişidir. -Yalnız İstanbul’da değil bazı diğer şehirlerde de okçuluk tesisleri kurdurmuştur.

-Tarih Yavuz’un özel ilgi alanıydı. Ayrıca Osmanlı padişahları içerisinde çok okumaktan dolayı gözlerinin bozulduğu ve bu yüzden mercek kullandığını bildiğimiz ilk Osmanlı padişahıdır. Geceleri 3-4 saat uykuyla yetinir,diğer zamanlarını okuyup yazmakla geçirirdi. -Topkapı Sarayı’nda bulunan ve sol kulağında incili bir küpe görünen resim genellikle Yavuz’a atfedilirse de ona ait değildir. Kulağında küpe hele bu resimdeki gibi incili bir küpe taşıdığı söylenemezse de, bazı yerlerde menguş yani bakır bir halka taktığı rivayeti geçmektedir. -Yeniçeri geleneklerine bağlılığından dolayı sakal bırakmazdı. Kendisini Yeniçeri’lerin babası olarak görürdü.

Fatih Sultan Mehmed’in çocukluğunda kullandığı defteri, 20 yıllık bir çalışmanın ardından 1961 yılında ortaya çıkarıldı.

Üzerinde bir çok çizim bulunan defter Osmanlı zamanında da özenle saklanmış.

Yapıldığı kağıtlar da o dönem İtalya’dan getirilen kağıtlardandır. Üstelik Hazine-i Humayun’a konacak kadar ve Sultan II. Abdülhamit’in emriyle saray mücellithanesinde ciltlenip bakımı yapılacak kadar önem verilmiştir.

IV. Mehmed ise bedeninin sağlamlığıyla meşhurdu. Öyle ki bir av sırasında, 20 saat at üstünde kaldığı ve hiç yorulmadığı söylenir.

Yüz kadar kaleye hakim olan Orhan Gazi, zamanının çoğunu bu kaleleri dolaşarak geçirirdi. Bir seyyahın dediğine göre hiçbir şehirde bir aydan fazla durmazmış.

Tam bir “Bay Evet” olan III.Murad’ın ağzından neredeyse hiç “Hayır” sözü çıkmazdı.

Mücevherlere olan ilgisi had safhadaydı. Babası gibi o da kuyumculuğa meraklıydı, Fatih gibi de değerli taşlara tutkundu. Nasıl mücevherlere tutkun olmasın?

Geceleri yalnızca 3-4 saat uyuyan Yavuz Sultan Selim, diğer zamanında ise bol bol okuyup yazardı.

II. Abdülhamid silah kullanmakta pek mahirdi. Nişan alarak ismini yazar, havaya attığı madalyaları kurşunla ortasından delerdi.

Satranç oynamaktan keyif alan I. Mahmud, Lale Devri’nin etkisinden midir bilinmez lale yetiştirmeye meraklıydı.

Musiki ve şiirden ayrı bir zevk alan II. Murad, bu nedenle sanatçılara ayrı bir önem vermişti.

Yıldırım Bayezid ise gerçek bir silahşördü. Öyle ki tarihçiler, onun silah kullanmaktaki yeteneğini ve ata binmekteki ustalığını anlata anlata bitiremiyor.

Sultan Vahdettin ise güvercinlere çok meraklıydı.

Para basma işine oldukça meraklı olan III. Mustafa ise gerçek bir sikkezendi.

Talihe fazlasıyla inanan III. Mustafa, bu nedenle astrolojiyle de ilgilendi.

Padişahların sırları
Padişahların sırları
Padişahların sırları
Padişahların sırları
Padişahların sırları
Padişahların sırları
Padişahların sırları
Padişahların sırları
Padişahların sırları
Padişahların sırları
Padişahların sırları
Padişahların sırları
Padişahların sırları

Yorum Yazın

Yorum yazarak topluluk kurallarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan sitemiz hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.