Son yıllarda ilişkilerde yaşanan psikolojik yıpranmanın ardındaki en önemli nedenlerden biri olarak narsizm ve manipülasyon ilişkisi öne çıkıyor. Uzmanlara göre narsist kişilik yapısına sahip bireyler, karşısındaki insanı kontrol altında tutabilmek için bilinçli ya da bilinçsiz şekilde manipülatif davranışlara başvurabiliyor.

Narsist bireylerin en belirgin özelliği, aşırı beğenilme ihtiyacı ve sürekli onay arayışı olarak tanımlanıyor. Bu kişiler, ilişkilerinde genellikle kendi duygularını merkeze alırken karşısındaki kişinin sınırlarını görmezden gelebiliyor. Manipülasyon ise bu noktada devreye giriyor. Suçluluk hissettirme, duygu sömürüsü yapma, mağdur rolüne bürünme ve gerçekleri çarpıtma gibi yöntemlerle karşı tarafın algısı yönlendirilebiliyor.

Psikologlara göre narsist manipülasyonun en tehlikeli yönü, kişinin yaşadığı durumu uzun süre fark edememesi. Manipüle edilen birey, zamanla kendi kararlarından şüphe etmeye başlıyor, özgüveni azalıyor ve karşısındaki kişinin yönlendirmelerine bağımlı hale gelebiliyor. Bu durum ilerleyen süreçte duygusal istismar ve psikolojik yıpranmayı beraberinde getiriyor.

Uzmanlar, bu tür ilişkilerde en önemli adımın farkındalık olduğunu vurguluyor. Kişinin kendi sınırlarını net şekilde belirlemesi, suçluluk duygusuyla hareket etmemesi ve gerekirse profesyonel destek alması, manipülasyon döngüsünden çıkabilmek için kritik önem taşıyor.

Narsizm ve manipülasyonun birlikte ilerlediği ilişkilerin, uzun vadede ruh sağlığı üzerinde ciddi tahribatlar bırakabileceğine dikkat çekilirken, özellikle gençlerin ve duygusal olarak hassas bireylerin bu konuda bilinçlendirilmesi gerektiği ifade ediliyor.
 

m