Küresel piyasalarda gözler, ABD Merkez Bankası’nın (FED) önümüzdeki günlerde açıklayacağı yılın son faiz kararına çevrilmiş durumda. Ekonomik görünüme ilişkin belirsizliklerin arttığı bir dönemde alınacak karar, döviz piyasalarından borsalara kadar geniş bir alanda etkisini gösterecek.

FED’in politika adımlarında, son aylarda açıklanan enflasyon verilerindeki yavaşlama kadar, iş gücü piyasasındaki seyrin de etkili olması bekleniyor. Piyasalarda ağırlıklı görüş, bankanın faiz oranlarını sabit bırakabileceği yönünde olsa da, karar metnindeki yönlendirmelerin gelecek yılın para politikası açısından kritik olacağı belirtiliyor.

Analistler, “faiz indirimlerinin ne zaman ve hangi hızla başlayacağına” ilişkin işaretlerin piyasa hareketliliğini artırabileceğini değerlendiriyor. Özellikle doların küresel seyri, gelişmekte olan ülkelerin para birimleri ve tahvil piyasaları üzerinde belirgin etkiler oluşabileceği ifade ediliyor.

Piyasalarda oluşan beklentiler, yalnızca FED’in kararıyla sınırlı değil. Avrupa ve Asya’daki merkez bankalarının da benzer dönemde toplanacak olması, küresel para politikalarının yıl sonu görünümünü daha da önemli hale getiriyor. Uluslararası yatırımcılar, merkez bankaları arasındaki politika farklılaşmasının sermaye hareketlerinde oynaklık yaratabileceğine dikkat çekiyor.

FED’in açıklayacağı kararın ardından, ekonomik projeksiyonlar ve basın toplantısından gelecek mesajların piyasaların yönünü belirlemesi bekleniyor. Kararın, 2026 yılına girerken küresel ekonomi için bir “referans noktası” olacağı değerlendiriliyor.