İstanbul’un çağdaş sanat alanındaki en önemli kültür kurumlarından biri olan İstanbul Modern, kış sezonuna üç büyük sergiyle giriş yaptı. Galataport sahil şeridinde yer alan yeni binasında kapılarını açan müze; mimarisi, kalıcı koleksiyonu ve uluslararası sanatçı işbirlikleriyle yoğun ilgi görmeye devam ediyor.

1) Ali Kazma – “Landscapes of the Mind”

Müzenin en çok ses getiren güncel sergilerinden biri, video ve fotoğraf disiplinleriyle tanınan sanatçı Ali Kazma’nın kişisel sergisi. Sanatçı, beden, bellek, emek ve zaman kavramlarını odağına alan işlerinde, izleyiciyi düşünsel bir yolculuğa davet ediyor.
Sergide hem daha önce uluslararası bienallerde gösterilmiş işler hem de mekâna özel yeni üretimler bulunuyor.

 2) Chiharu Shiota – “Between Worlds”

Kırmızı iplerle kurduğu devasa mekân enstalasyonlarıyla bilinen Japon sanatçı Chiharu Shiota, İstanbul Modern’de geniş kapsamlı bir sunumla yer alıyor.
Sergi, sanatçının insan hafızası, kaybolma, bağlanma ve kimlik temalarını işlediği etkileyici yerleştirmelerden oluşuyor.
Bu çalışma, müzenin mimarisine uyum sağlayan büyük ölçekli enstalasyonlarıyla dikkat çekiyor ve ziyaretçilerin en çok fotoğrafladığı bölümlerden biri haline geldi.

 3) Ömer Uluç – “Ufkun Ötesinde” Retrospektif

Türk resim sanatının güçlü figürlerinden biri olan Ömer Uluç’un geniş kapsamlı retrospektifi, sanatçının farklı dönemlerini karşılaştırmalı bir şekilde sunuyor.
Sergide, Uluç’un dışavurumcu yaklaşımını öne çıkaran yağlı boya eserlerin yanı sıra, eskizleri, çizimleri ve sanatçının üretim sürecini anlatan arşiv belgeleri de yer alıyor.

İSTANBUL MODERN’İN MİMARİ ÖZELLİKLERİ

Müzenin uluslararası alanda bu kadar ilgi görmesinin nedenlerinden biri de Renzo Piano imzalı mimarisi. Binanın cam yüzeyleri, denizle kurduğu ilişki ve doğal ışık kullanımı sayesinde sergi deneyimi gün boyunca farklılık gösteriyor.
Ayrıca:

• 2023’te açılan yeni binada fotoğraf galerisi,
• taktik atölyeleri,
• heykel terası,
• sinema salonu
  gibi bölümler bulunuyor.

Bu alanlar, İstanbul Modern’i sadece bir müze değil; çok yönlü bir kültür-sanat merkezi haline getiriyor.

İstanbul Modern haftanın altı günü ziyaret edilebiliyor.

Müzenin cuma günleri uzatılmış mesai uygulaması bulunuyor.

Öğrenciler, öğretmenler ve 18 yaş altı ziyaretçiler çeşitli indirimlerden faydalanabiliyor.

Sergiler 2026’nın ilk aylarına kadar açık kalmaya devam edecek.