Anadolu’nun en büyük antik medeniyetlerinden biri olan Hitit İmparatorluğu’nun başkenti Hattuşa, bu yıl yapılan arkeolojik kazılarda ortaya çıkan yeni bulgularla dünya tarih sahnesine yeniden damga vuruyor. Boğazkale’deki kazı ekibi, şehrin kutsal alanlarında yürüttüğü çalışmalarda şimdiye dek belgelenmemiş bir tapınak kompleksinin temellerine ulaştı.

Uzmanlara göre bu yeni yapı, Hattuşa’nın dini düzeni ve ritüel yaşamı hakkında “kaybolmuş bir halka” niteliği taşıyor.

Güneş ve Fırtına Tanrılarına Adanmış Olabilir

Kazı Başkanı'nın açıklamasına göre tapınağın mimari planı, Hititlerin baş tanrıları Fırtına Tanrısı Teşup ve Güneş Tanrıçası Hepat kültüyle bağlantılı olabilir.

Duvarlarda bulunan kil ve taş kabartmaların, Hitit panteonunda önemli yer tutan tanrı betimlemelerine benzediği değerlendiriliyor.

Aslanlı Kapı ve Kral Kapısı’na Yakın Bir Noktada Bulundu

Yeni keşif, Hattuşa’nın en ünlü yapıları olan:

• Aslanlı Kapı
• Kral Kapısı
• Yazılıkaya Açıkhava Tapınağı

ile aynı kutsal aks üzerinde yer alıyor. Arkeologlar, bu konumun tesadüf olmadığını; şehrin dini mimarisinin “kutsal bir hat” şeklinde tasarlandığını ifade ediyor.

3.300 Yıllık Tapınak Zemininde Renkli Seramikler Bulundu

Yapı içerisinde yapılan kazılarda:

• Renkli seramik parçaları
• Tanrı figürlü küçük heykelcikler
• Metal objeler
• Tütsü kalıntıları

gibi önemli buluntular çıkarıldı. Seramiklerin üzerindeki izler, Hitit ritüel törenlerinde kullanılan kaplara işaret ediyor.

 Yazılıkaya ile Bağlantılı Olabilir

Uzmanların en çok üzerinde durduğu hipotezlerden biri, bu tapınağın Yazılıkaya’daki 12 Tanrı ve 30 Tanrı geçitleriyle bağlantılı bir dini kompleksin parçası olması.

Eğer ilişki doğrulanırsa, Hattuşa’nın dini yapılarının bugüne kadar düşünülenden çok daha geniş bir coğrafi örgüiçinde tasarlandığı anlaşılacak.

Kazı Başkanı: “Hitit dini yapılarının en büyük bulgularından biri olabilir”

Kazı ekibinden yapılan açıklama:

“Bu tapınak, Hattuşa'nın dini hiyerarşisini anlamamız için kritik bir eksik parçayı tamamlıyor. Hititlerin ritüel yaşamı, mimarisi ve şehir planlaması konusundaki bilgimiz bu bulguyla yeni bir boyut kazanacak.”

m