Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beştepe Millet Sergi Salonu'nda, Uluslararası Demokratlar Birliği (UID) Kapasite Geliştirme ve Eğitim Çalıştayı katılımcılarını kabul etti.
Konuşmasına konukları selamlayarak başlayan Erdoğan, "Bildiğiniz gibi, 'Muhabbetten Muhammed oldu hasıl, Muhammed'siz muhabbetten ne hasıl?' Cumhurbaşkanlığı Külliye'mizde, bu anlamdaki, böyle bir sofrada sizlerle bir arada olmaktan ve dünyanın dört bir köşesinden bu sofraya iştirak etmekten duyduğum memnuniyeti ifade etmek istiyorum." ifadelerini kullandı.
Katılımcıların şahsında Avrupa'dan Asya'ya, Afrika'dan Balkanlar'a, Amerika'dan Avustralya'ya yurt dışında yaşayan 7 milyonu aşkın vatandaşa selamlarını, sevgilerini gönderen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Aynı maziyi paylaştığımız, aynı ufka daldığımız, dünyaya ve geleceğe aynı pencereden baktığımız soydaş ve akraba topluluklarımıza da sizlerle vasıtasıyla muhabbetlerimi iletiyorum." dedi.
Erdoğan, sene sonu Kapasite Geliştirme ve Eğitim Çalıştayı'nın Avrupalı Türkler başta olmak üzere yurt dışındaki vatandaşlar için hayırlara vesile olmasını dileyerek, şöyle devam etti:
"Sözlerimin hemen başında mübarek üç aylarınızı ve bu gece idrak edeceğimiz Leyle-i Regaib'inizi ayrı ayrı tebrik ediyorum. Rahmet ve mağfiret ikliminin kalplerimizi kuşattığı bu önemli gecenin, 86 milyon vatandaşımızla birlikte gönül coğrafyamız ve tüm İslam alemi için hayırlar getirmesini temenni ediyorum. Peygamber Efendimiz bir Hadis-i Şerif'lerinde şöyle buyuruyor; 'Mümin, yeşil ekine benzer. Rüzgarla eğilir fakat yıkılmaz. Rüzgar sakinleştiğinde yine doğrulur. İşte mümin de böyledir; o da bela ve musibetler sebebiyle eğilir fakat yıkılmaz.' Evet, Müslümanlar olarak Filistin'de, Lübnan'da, Sudan'da ve dünyanın birçok yerinde kardeşlerimiz sancılı günler yaşıyoruz.
İsrail'in insanlık dışı saldırıları sebebiyle enkaz yığınına dönen Gazze'de 2 milyonu aşkın Filistinli çok zor şartlarda hayata tutunmaya çalışıyor. Sınırımızın hemen öte tarafında 14 yıllık mücadelenin ardından Suriye halkı içeriden ve dışarıdan yapılan sabotajlara rağmen ülkelerini yeniden toparlamak, yeniden ayağa kaldırmak için canhıraş bir çaba gösteriyor. Avrupa'dan Asya'ya kriz ve belirsizlik dalgasının yükseldiği bir dönemde bela ve musibet rüzgarları karşısında yıkılmamak için her zamankinden daha fazla dayanışmaya, daha fazla kardeşliğe ihtiyaç duyuyoruz."
"Avrupa'nın en güçlü sivil toplum kuruluşlarından biri"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gazze ve Filistin başta olmak üzere kanla, acıyla, gözyaşıyla yoğrulan topraklarda hayat ve haysiyet mücadelesi veren tüm insanlar için üç ayların ve Regaip Gecesi'nin huzur ve feraha vesile olmasını dileyerek, "Dualarınızda bu kardeşlerimizi de unutmamanızı sizlerden ayrıca istirham ediyorum. Rabb'im işimizi kolaylaştırsın, kavlimizi ve kardeşliğimizi güçlendirsin." dedi.
Bu sene 21'inci yaşına giren Uluslararası Demokratlar Birliğinin, Avrupa'nın 17 ülkesinde, 38 bölge başkanlığı ve 253 şubesiyle çok önemli çalışmalar icra ettiğini söyleyen Erdoğan, "Birlik, gurbeti sılaya dönüştüren yurt dışındaki vatandaşlarımızın her türlü sorunuyla sağ olsun yakından ilgileniyor. Avrupa'nın en güçlü sivil toplum kuruluşlarından biri olan Uluslararası Demokratlar Birliği, geliştirdiği projelerle, faaliyetlerle kritik bir misyonu yerine getiriyor. Ana vatanından binlerce kilometre uzakta yaşayan kardeşlerimizin demokratik ve aktif katılımlarının yükseltilmesi, asimile olmadan bulundukları topluma entegrasyonu, siyaset, ekonomi, ticari ve sosyal hayatta güçlü bir varlık gösterebilmesi ve her bir alanda daha iyi konumlara gelebilmesi için yoğun çaba harcayan Uluslararası Demokratlar Birliğine bir kez de sizlerin huzurunda yürekten teşekkür ediyorum." ifadelerini kullandı.
"Yaban ellerde tutunabilmek için herkesten fazla çalıştık"
Bunların yanında kültürel ırkçılık, ayrımcılık, İslam düşmanlığı ve yabancı karşıtlığı gibi nefret içeren, husumeti körükleyen, fiil ve söylemlere karşı mücadele yürüten Uluslararası Demokratlar Birliğine çalışmalarında başarılar dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
"Kuruluşundan bugüne Uluslararası Demokratlar Birliğine emek veren, faaliyetlerine katkı sunan, Birliğin bu noktaya gelmesinde payı olan tüm kardeşlerime şükranlarımı sunuyorum. Birliğin farklı kademelerinde görev almış, yurt dışındaki vatandaşlarımız için fedakarca uğraşmış, fakat bugün aramızda olmayan kardeşlerimize de Cenabıallah'tan rahmet niyaz ediyorum. Bir defa şunun hepimiz farkındayız, bilincindeyiz; yurt dışındaki millet varlığımızın bugünkü seviyelerine ulaşması hiç ama hiç kolay olmadı. Rüzgara karşı yürüdük, ırkçı saldırılara maruz kaldık, yaban ellerde tutunabilmek için herkesten fazla çalıştık. Ötelendik, örselendik, horlandık. Fidan gibi gençlerimizi, gözleri ışıl ışıl yavrularımızı, elleri nasırlı kardeşlerimizi ırkçı teröre kurban verdik.
Sizler orada, Sirkeci'den kalkan trenin arkasından el sallayan, su serpen, mahzun gönüllüler burada hasret çekti, bedel ödedi, zorluklara göğüs gerdi. Hani diyor ya şair; 'Sirkeci'den tren gider, vagon gider, derdim gider. Gurbet elde bir başıma varım, yoğum alır gider. Sirkeci'den tren gider Erzurumlu Duran, Ankaralı Burhan gider. Burada ezan var, orada çan her sabah çınlar tepemizde uyan, uyan. Sirkeci'den tren gider, bir yaldızlı Kur'an gider.' Evet, hepimizin zihnine ve kalbine kahırla kazınan bu mısralar, bugünkü başarıların ne uğruna olduğunu çok net göstermektedir. Temelleri 1960'lı yıllarda atılan bu başarıların gerisinde emek, alın teri, azim, çile ve sebat vardır. Bir yandan ekmeğini kazanmak için didinen vatandaşlarımız, diğer yandan memleketlerini unutmamış, Türkiye'ye çok önemli katkılar yapmıştır. Karşılaştığı onca engele rağmen Türk diasporası ayakta kalmayı, her alanda söz, etki ve irade sahibi olmayı başarmıştır."

Yorum Yazın