Karakoz, konuşmasında bütçe görüşmelerinin başladığı günden bu yana iktidarın hikâyeler ve masallar anlattığını sanki başka bir ülkede yaşadıklarını söyleyerek, “Hamasetle ve tekrarın gücüyle televizyonlarda, gazetelerde, radyolarda ve konuşmalarında bu masalı anlatmaya devam ettiler. 23 yılda memleketi getirdikleri noktada bugün vatandaşlarımız adaletsizlikle, yoksullukla, yoklukla mücadele ederken iktidar partisi olarak hep suçu başkalarına atıyorsunuz. Baktığınızı ama görmediğinizi, duyduğunuzu ama anlamadığınızı biliyoruz çünkü mahallenizi değiştirdiniz.
Artık milletin mahallesinde değil, saraylar içinde bir eli yağda bir eli balda yaşıyor ve milletimize umut satmaya, hayal satmaya devam ediyorsunuz.” dedi.
“MİLLETİ, SİZDEN OLANLAR VE SİZDEN OLMAYANLAR DİYE İKİYE BÖLDÜNÜZ”
Evrim Karakoz bütçe konuşmasında iktidara eleştirilerini sıralarken, “Mağdurluktan mağrurluğa, mücahitlikten müteahhitliğe geçerken ülkeyi kamplaştırdınız. Ülkeyi ikiye böldünüz; bir tarafta bürokraside, siyasette, ticarette oluşturduğunuz elit bir grup ve diğer tarafta millet. Bugün eğer
sizdenseniz bu ülkede vergi ödemiyorsunuz, yargılanmıyorsunuz, sorgulanmıyorsunuz; doğumdan ölene kadar korunup kollanıyorsunuz, bir eliniz yağda bir eliniz balda yaşıyorsunuz. Eğer sizden değilseniz ise bu ülkede üzerinizde vergi baskısı oluyor, yargılanıyorsunuz, sorgulanıyorsunuz, mülakatlarda eleniyorsunuz. Örneğin, eğer çiftçiyseniz batıyorsunuz, traktörünüzü, tarlanızı satılığa çıkartıyorsunuz. Eğer esnafsanız yine batıyorsunuz.” dedi.
CHP Aydın Milletvekili Evrim Karakoz konuşmasının devamında şunları söyledi:
“ÇİFTÇİYİ, EMEKLİYİ, ASGARİ ÜCRETLİYİ DÜŞÜNÜYORMUŞ GİBİ YAPIYORSUNUZ”
“Anlattıklarınıza kendinizin de inanmadığını biliyorum ama özellikle "miş gibi" yapıyorsunuz; çiftçiyi, hayvancıyı, emekliyi, emekçiyi, asgari ücretliyi düşünüyormuş gibi yapıyorsunuz. Bu ülkede ekonomik kriz yokmuş, bu ülkede bolluk, bereket varmış, bu ülkede insanlar mutluymuş, gelecekten umutluymuş gibi yapıyorsunuz.”
“HAKSIZ YERE TUTUKLANAN SİYASETÇİLERİ GÖRMEZDEN GELİYORSUNUZ”
“Dünyanın en demokratik ülkesiymişiz gibi konuşup, haksız yere tutuklanan belediye başkanlarını, siyasetçilerini, gazetecileri görmezden geliyorsunuz. Adalet diyorsunuz, hukuk diyorsunuz, ne AİHM kararlarına ve Anayasa Mahkemesi kararlarına uyuyorsunuz. FETÖ dönemini aratmayacak şekilde sahte delillerle, sahte tanıklarla insanların lekelenmeme hakkının çiğnenmesini, insanların savunma hakkının elinden alınmasını da görmezden geliyorsunuz.”
“İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ SİZ ÖVÜLDÜĞÜNÜZDE GEÇERLİ OLUYOR”
İfade özgürlüğü diyorsunuz ama ifade özgürlüğü siz övüldüğünüzde geçerli oluyor, siz eleştirildiğinizde ise ifade özgürlüğünden bahsetmiyorsunuz. Burada, bu yüce Meclisin, Gazi Meclisin çatısı altında ;Yasama faaliyeti yapıyoruz.; diyorsunuz, oysa saraydan gelen metinlerin virgülüne noktasına dahi dokunamadan sayısal üstünlüğünüzle geçirip işte Yasa yaptık.; diyorsunuz. Sokakların her gün daha da artarak güvensizleşmesini, uyuşturucunun memleketin en ücra köşelerine kadar ulaşmasını, kadın cinayetlerini, çocuk işçi ölümlerini de görmezden geliyorsunuz.”
“ADALET OLMAYAN ADLİYE, MİLLET OLMAYAN BÜTÇE GÖRDÜK”
“Bütçenizde bir huzur, bir nefes, bir çare göremedik ama yirmi üç yıllık iktidarınızda çok enteresan şeyler gördük. Örneğin, arı görmeyen bal gördük, süt olmayan peynir gördük, içinde zeytin olmayan zeytinyağı gördük. Öğretmeni olmayan okul gördük, doktoru olmayan hastane gördük, adalet olmayan adliyeye gördük. Yasama olmayan Meclis gördük, millet olmayan bütçe gördük. Üstüne ucuz ekmek kuyrukları, ucuz et kuyrukları, ucuz sebze kuyrukları gördük.”
“MİLLETİN EMEĞİNİ, ALIN TERİNİ YANDAŞLARA NASIL PEŞKEŞ ÇEKTİĞİNİZİ GÖRDÜK”
“10 kişilik iş ilanına yüz binlerce insanın başvurduğunu gördük. Tıka basa hapishaneler gördük, randevu alınamayan hastaneler gördük, ödeneksizlikten yarım kalan inşaatlar gördük. Diğer taraftan, yaptığınız işlere baktığımızda da ;li çeteleri, gördük. Enflasyon canavarının nasıl milletimizin sırtında olduğunu gördük. Bu milletin emeğini, alın terini, geçiş garantilerine, hasta garantilerine, yandaşlara, faizcilere nasıl peşkeş çektiğinizi de gördük. Vatandaşa vergi, yandaşa sevgi; vatandaşa azap, yandaşa rant sağladığınızı gördük.”
“ÇİFTÇİNİN, HAYVANCININ DERDİNE DEVA OLMADIĞINIZI GÖRDÜK”
Çiftçimiz, hayvancımız gerçekten zor durumda. Bugün üretmeye değil direnmeye ve dayanmaya çalışıyor, bir taraftan da ülkede kuraklık belası var. Çiftçinin, hayvancının sorunlarını çözemediğinizi ve ayrıca kuraklıkla da ilgilenemediğinizi gördük. Vergisini, sigorta borcunu, kirasını ödeyemeyen, siftah yapamayan ve batmaya yaklaşmış esnafa çare, çözüm bulamadığınızı gördük. Kirasını ödeyemeyen, çarşıya çıkamayan önceden çoluk çocuğuna yardım ederken, bugün çoluk çocuğundan yardım isteyen emeklilerin derdine de deva bulamadığınızı gördük. İş için, aş için, çocuğu için, çocuğunun geleceği için kötü koşullarda çalışan emekçilerin dertlerine de deva olamadığınızı gördük. “
“EY ABD, EY PUTİN, EY TRUMP” DİYEMEDİĞİNİZİ GÖRDÜK!
“Diğer taraftan, hem memleketin içinde hem dışında kabara kabara dolaşan ABD Büyükelçisine tek söz söyleyemediğinizi de gördük. Hamasi cümlelerinizde Dünya bizi kıskanıyor. derken, Dünyada siyaset üretiyoruz.; derken birinizin de çıkıp şu kürsülerden Ey ABD Ey Putin! Ey Trump diyemediğinizi de gördük!”
Yorum Yazın