ANKARA – Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili ve Doğa Hakları ve Çevre Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Evrim Rızvanoğlu, TBMM Genel Kurulu'nda görüşülen Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Başkanlığı bütçe görüşmelerinde önemli açıklamalarda bulundu.
Rızvanoğlu, konuşmasında, görüşülen bütçenin iklim kriziyle mücadeleyi öncelemediğini, bunun krizin maliyetini vatandaşların sırtına yükleyen bilinçli bir siyasi tercih olduğunu söyledi. Çevre ve iklim bütçesinin reel olarak daraltıldığına, 2053 net sıfır hedefinin sadece söylem düzeyinde kaldığına ve doğanın rant odaklı bir anlayışla yönetildiğine dikkat çekti.
"Bu Tablo Kuru Bir İstatistik Değildir"
Bütçenin iklim krizini önlemeye yönelik bir irade taşımadığını vurgulayan Rızvanoğlu, "Bugün görüştüğümüz bütçe iklim krizini ciddiye alan bir bütçe değil, bedeli halka yükleyen bir tercihtir." dedi. Türkiye'deki sıcaklık artışının dünya ortalamasının üzerinde seyrettiğini belirterek şunları ekledi:
"Bu durumu kuru bir veri olarak algılamayın, bunlar kuruyan göllerdir, yanan ormanlardır, sel altında kalan mahallelerdir, bunlar borçlanan çiftçidir, göç etmek zorunda kalan gençtir. İklim krizi artık gelecek kuşakların meselesi de değildir, iklim krizi tam da bugünün meselesidir; ekonomi, güvenlik ve adalet meselesidir."
Çevre ve İklim Bütçesi Reel Olarak Küçültülüyor
Bütçe kalemlerinin iktidarın önceliklerini açıkça ortaya koyduğunu söyleyen Rızvanoğlu, geçen yıl sürdürülebilir çevre ve iklim değişikliği programına ayrılan kaynağın 19,4 milyar lira olduğunu hatırlattı. Genel bütçenin yüzde 28, faizin yüzde 40 arttığını, ancak iklim programı bütçesinin sadece yüzde 2,6 azaldığını, bunun enflasyon etkisiyle yüzde 30-35 azalış anlamına geldiğini belirtti.
"İktidar bize şunu söylüyor: ‘Krizler olduktan sonra müdahale edeceğiz, bedelini de daha yüksek bir maliyetle bu halka ödeteceğiz.’”
2053 Net Sıfır Söylemde Var
İktidarın 2053 net sıfır hedefini sürekli dile getirmesine rağmen, bu hedefi destekleyecek somut bir yol haritası ortaya koymadığını ifade eden Rızvanoğlu, "Hedef takibi yapan kurumlar açıkça, Türkiye'nin net sıfıra en uzak 10 ülkeden 1'i tanesi olduğunu söylüyor. İktidar hâlen mutlak azaltım hedefini koymuyor..." dedi. Bilim insanlarının, "İklim krizine zamanında yatırım yapmayan ülkeler ilerleyen yıllarda en ağır ekonomik kayıpları yaşayacaklardır" uyarısına dikkat çekti.
Doğa Rant Alanı Olarak Görülüyor
İktidarın çevre politikalarını eleştiren Rızvanoğlu, bütçede çevreyi küçülten bir iktidarın sahada çevreyi korumasını beklemenin mümkün olmadığını ifade etti. Ülkenin neredeyse üçte birinin maden ruhsatlarına açıldığını, sadece Artvin'de toprakların yüzde 71'inin maden ruhsatlı olduğunu vurguladı.
"Bu iktidar doğayı sınırsızca tüketecek bir rant alanı olarak görüyor. Süper izin düzenlemeleriyle çevresel denetim fiilen ortadan kaldırıldı..."
Türkiye Adım Adım Avrupa’nın Atık Deposu Haline Getiriliyor
Suların, havanın ve toprağın hızla kirletildiğini vurgulayan Rızvanoğlu, denizlere atık boşaltımını kolaylaştıran yönetmeliklere ve zehir saçan nehirlere değindi. Ayrıca, Avrupa'nın kendi toprağında istemediği atıkların Türkiye'ye gönderildiğini belirterek, "Türkiye adım adım Avrupa'nın atık deposu hâline geliyor. Dünya Sağlık Örgütüne göre, bir tane temiz havaya sahip ilimiz yok..." dedi.
COP31 Vitrin Siyaseti Değil, Sorumluluk İster
Önümüzdeki sene Antalya’da gerçekleşecek COP31 Başkanlığına da değinen Rızvanoğlu, bu gelişmenin olumlu olduğunu ancak iklim liderliği yapacak bir ülkenin önce kendi ülkesindeki emisyonları düşürmesi gerektiğini söyledi.
"Evinize misafir çağırıp onlara tahrip olmuş ormanları, kirli suları, kuruyan gölleri, maden ruhsatlarını göstermek iklim liderliği falan değildir; bu bir vitrin siyasetidir."
"Cumhuriyet Halk Partisi Hazır"
Konuşmasının sonunda CHP'nin çevre ve iklim politikalarına ilişkin net bir mesaj veren Rızvanoğlu, iktidara geldiklerinde doğayı rant düzenine teslim etmeyeceklerini belirtti.
"Millî parklar, sulak alanlar, tabiat alanlarını daraltan değil, bilimsel ölçütlerle genişleten bir anlayışı hayata geçireceğiz. Temiz havayı artık lüks olmaktan çıkaracağız... Yeşil dönüşümü bir slogan değil, adalet temelli bir kalkınma programı olarak yapacağız. Madenciliği doğayla, toplumla, emekle barışık bir yapıya kavuşturacağız."
Sözlerini, "CHP iktidarında doğa korunacak, emek korunacak, yaşam korunacak yeter ki siz bu milletin önüne sandığı getirin" diyerek sonlandırdı.

Yorum Yazın