2025’in ilk yarısı itibarıyla dünya genelinde uluslararası turizm hareketliliği yaklaşık yüzde 5 oranında büyüme kaydetti. Küresel seyahat talebi, 2024 seviyelerinin üzerine çıkarken pandemi öncesi dönemin de kademeli olarak geride bırakıldığı görülüyor. Sektör, dünya ekonomisi içindeki güçlü konumunu korumaya devam ederken turizmin küresel katkısının milyarlarca dolarlık hacmini sürdürdüğü ifade ediliyor.
Seyahat eğilimlerinde özellikle tatil amaçlı yolculukların ön planda olduğu dikkat çekiyor. Turistler, klasik paket tatillerin yanı sıra deneyim ve değer odaklı seyahatlere yönelirken bu durum destinasyon tercihlerinde de çeşitlenmeyi beraberinde getiriyor.
Türkiye turizmi ise 2025 yılında güçlü performansıyla öne çıkan ülkeler arasında yer aldı. Yılın ilk altı ayında 25,8 milyar dolarlık turizm geliri elde edilirken, dokuz aylık dönemde gelirlerin 50 milyar doların üzerine çıktığı bildirildi. Bu rakamlar, Cumhuriyet tarihinin en yüksek turizm gelirleri arasında gösteriliyor. Ziyaretçi sayısı 49 milyonun üzerine çıkarken, yıl sonu için 64 milyar dolarlık toplam gelir hedefi öne çıkıyor.
Ziyaretçi profilinde Rusya, Almanya ve Birleşik Krallık ilk sıralarda yer alırken, turistlerin seyahat alışkanlıklarında belirgin bir değişim gözleniyor. Ortalama konaklama süresi yaklaşık 10 geceye gerilerken, daha kısa ama daha sık seyahatlerin arttığı belirtiliyor. Buna karşın kişi başı gecelik harcamaların yükselmesi, toplam turizm gelirlerini yukarı yönlü destekliyor.
2025 yılında küresel seyahat trendleri arasında “gece turizmi” olarak tanımlanan noctourism dikkat çekiyor. Yıldız gözlemi, gece yürüyüşleri ve doğal gökyüzü deneyimleri gibi aktiviteler, turistlerin alternatif deneyim arayışlarını öne çıkarıyor. Destinasyon tercihlerinde ise Hırvatistan, geleneksel Avrupa rotalarına alternatif olarak yükselen ülkeler arasında gösteriliyor.
Avrupa genelinde turizm büyümesini sürdürürken, uluslararası gelişler artmasına rağmen konaklama sürelerinin kısalması dikkat çekiyor. ABD pazarında ise uluslararası ziyaretlerde sınırlı bir gerileme beklentisi, seyahat talebinin Avrupa ve Akdeniz havzasına yönelmesine neden oluyor.
Türkiye içinde Antalya, İstanbul, İzmir ve Muğla gibi klasik destinasyonların yanı sıra Kapadokya, Karadeniz yaylaları ve gastronomi şehirleri öne çıkıyor. Doğa, kültür ve yerel lezzet odaklı rotalara artan ilgi, turizmin ülke geneline yayılmasını destekliyor. Havayolu şirketlerinin yeni ve uzun mesafeli uçuş rotaları açması da bu hareketliliği güçlendiren unsurlar arasında yer alıyor.

Yorum Yazın